Lise yıllarından itibaren tabiattaki ağaçların bakımını yapan dedesine yardım eden Görken, mesleğe başladığı 15 yıl evvel onun yolundan gitmeye karar verdi.
Görken, meslek hayatı boyunca dağ zirve gezerek meyve ağaçlarının budamasını, bakımını ve aşılamasını yaparak, gücünün yettiği kadar fidan dikmeye başladı.
Yeni Mescit’te vazife yapan Görken, imamlıktan kalan vakitlerde omuzladığı materyalleriyle adım adım gezdiği yerlerde ağaçların yok olmaması için gayret veriyor.
Görken, AA muhabirine, imamlığın kutsal bir vazife olduğunu ve yaptığı her işte bunun şuuruyla hareket ettiğini söyledi.
Allah’ın insanlara hazine olarak sunduğu tabiata sahip çıkılması gerektiğini belirten Görken, şunları kaydetti:
“Bugüne kadar 2 bine yakın ağaç aşıladım. Alışılmış bu hatırladığım, bazen tabiatta giderken ‘bunu da yapmıştım’ diye sonradan hatırlıyorum. Bunun yanında dağlarda diktiğim, bakımını yaptığım 10 binlerce fidanım vardır. Fidanı diktikten yahut aşılama yaptıktan sonra iş bitmiyor. Adeta bir bebek üzere yeni dikilen fidan, yeni aşılama yapılan ağaç bakıma muhtaçtır. Yaz sonunda ise kışa hazırlıyoruz. Bu manada bunları, bir can olduğu şuuruyla yaparsak daha verimli olur. Aşılama yaptım, fidan diktim, kurtuldum diye düşünmemek lazım. Ondan sonraki süreç de kıymetli. Bu biçimde binlerce ağacın bakımını da yaptım. İnşallah bu biçimde vatanıma hizmet ettiğimi düşünüyorum.”
Mesleğinin dışında daima vatana yararlı bir iş yapmayı düşündüğünü anlatan Görken, bu kanısını mescitteki cemaatine ve çocuklara da aşılamaya çalıştığını tabir etti.
– “Ben bunu yaparken zevk alıyorum”
Görken, bazen güç kaideler altında bu işi yaptığını vurgulayarak, şunları anlattı:
“Aşı yapmak için kucağımda, sırtımda çamur çıkarttığımı biliyorum. Bunu bir ıslah faaliyeti olarak görüyorum. Tabiatta kimsesiz, bakıma muhtaç, hiç işlenmemiş bu topraklarda yabani ağaçların aşılamasını, bakımını yapmak suretiyle tabiata kazandırmış oluyoruz. Bu ağaçların meyvesinden tabiattaki hayvanlar da faydalanıyor. Ben bunu yaparken zevk alıyorum. Şevkle yaptığım için huzur buluyorum. Çok şükür Rabb’im mihrabında memur eyledi. Asli vazifemin haricinde toplumumuza, bayrağımıza, vatanımıza, jenerasyonumuza nasıl yararlı oluruz bağlamında bu halde hizmet etmeye çalışıyorum. ‘Kıyametin kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikin’ diyen bir Peygamberin ümmeti olarak bu biçimde yapabilsek ne memnun bize.”
