AJANSSPOR – HABER
UEFA Avrupa Ligi dördüncü hafta uğraşında Hollanda takımı AZ Alkmaar ile deplasmanda karşılaşan Fenerbahçe, alandan 3-1’lik mağlubiyetle ayrıldı.
Spor muharriri Gürcan Bilgiç, Sabah Gazetesi’ndeki köşesinde müsabakayı şöyle kıymetlendirdi:
“Maximin kendine çalım atmadı bir tek”
“Az’nin temposuyla kayıp bir birinci 45 vardı Fenerbahçe’nin hanesinde. Sakatlıklarla boğuşan rakibi, pas örgüsü ve dinamizmi ile birinci etapta merkezden söküp attı tüm planları. Fred kayıplar ortasına karıştı, Maximin kendine çalım atmadı bir tek. Amrabat ve İsmail’in topun peşinden koşmasıyla da yeterlice kaleden uzaklaştılar.
“Kaçmaz denilen konumları da AZ kalecisine nişanladılar”
Buna karşın Dzeko’yu kaleci ile karşı karşıya bırakmayı başardılar. Yedikleri tüm baskıya karşın net gol fırsatı verdiler ancak kaçmaz denilen konumları da AZ kalecisine nişanladılar. Ustalık, Fenerbahçe’nin en değerli silahıydı aslında. Tadic bunun kararını de verdi bir çok konumda. Fakat kanatlardan gelmek, Dzeko’nun stoperler ortasında tek kaldığı yüksek ortalar dışında da durum talihi vermedi.
“Kibir olabilir mi?”
Fenerbahçe’nin alanda bu kadar çaresiz kalmasının açıklaması ne olabilir bilmiyorum. Trabzonspor galibiyetinin getirdiği başarma hissinin üstüne, gencecik bir grup karşısındaki “kibir” olabilir mi?
“Bu maç yeterli bir “ders” almasını bilene”
Rakip hoca, “Zaafları biliyoruz, son derbiyi izledik” derken, Mert Müldür tarafını mı “ima” etti ? Gördük ki etmemiş, yapmış. Birinci yarıdaki Tadic varlığını, ikinci 45’te de ortadan kaldırdılar. Hak edilmiş bir galibiyeti Fenerbahçe ismine hak edilmiş bir mağlubiyete de dönüştürdüler. Direnen tek oyuncunun Dzeko olması, her duruma katkıda bulunması ancak gerisinden onun kadar isteyen olmaması da bir öbür sorun. Mourinho bilhassa Fred ve Maximin üzere önlerinde “ekstra” yazan futbolcularının form grafiğini üst çekmeli. Bu maç güzel bir “ders”… Almasını bilene…”
