Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanma münasebetleri ortasında PKK’nın önde gelen isimlerinden Remzi Kartal ile telefon görüşmesi yapmasının bulunması, TBMM Genel Şurası’nda tartışmalara yol açtı.
Aynı isimle yıllar evvel fotoğrafları çıkan AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman’ın bu görüşmenin “akademisyen kimliği” ile gerçekleştiğini açıklaması, muhalefet tarafından eleştirildi. CHP, Ahmet Özer’in de akademisyen olduğuna dikkat çekerek hukukun eşitlik unsuruna vurgu yaptı.
“GERİYE KİM KALIR?”
CHP Küme Başkanvekili Ali Becerikli Başarır, Meclis’teki konuşmasında, “Belediye Liderimiz, kırmızı bültenle aranan bir terör örgütü mensubuyla telefonla görüşmüş. Hüseyin Bey, siz onunla yemek yediniz mi? Evet ya da hayır… Yemek yediniz mi? Hüseyin Yayman burada, Ahmet Özer Silivri’de. Bu olacak şey mi? AKP’liysen terör örgütü üyesiyle yemek yersin, FETÖ’nün elebaşıyla konuşursun, Amerika’ya gidersin lakin muhalifsen gözaltına alınır, tutuklanırsın. Bu Meclis bu gölgelerden kurtulmalı. Son 14 yılda siyaset yapmış bireylerin FETÖ, PKK üzere örgütlerle yaptığı görüşmeleri açığa çıkaralım. O vakit geriye kim kalır?” kelamlarıyla tenkitte bulundu.
“AKP’NİN YARISINDAN FAZLASI CEZAEVİNDE OLMALI”
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ise, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in Remzi Kartal ile yıllar evvel yaptığı telefon görüşmesi nedeniyle cezaevine konulduğunu belirterek, “Şu anda AKP sıralarında Sayın Hüseyin Yayman Bey oturuyor. Kartal ile yemek yediniz. Ceza ve cürümde eşitlik unsuru var. AKP’nin yarısından fazlasının bugün orada değil, cezaevinde olması gerekir. Anayasanın 10. hususuna nazaran eşitlik istiyoruz,” tabirlerini kullandı.
“AKADEMİSYEN OLARAK BULUNDUM”
AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman ise kendisine yöneltilen tenkitlere, “Bu tartışmada şimdiye kadar sustuk, dinledik. Ben Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum, Gazi Üniversitesi’nde hoca olarak çalıştım. ‘Türkiye’nin Kürt Sorunu Hafızası’ kitabını yazdım. O fotoğrafta, Avrupa Parlamentosu’nda tahlil süreciyle ilgili bir toplantıda akademisyen ve gazeteci olarak bulundum. Vatan gazetesinde bunları aslında yazmıştım. Orada hiçbir siyasi kimliğim yoktu,” diyerek karşılık verdi.
Başarır, Yayman’ın açıklamasına cevaben, “Ben size suçlama getirmiyorum. Ahmet Özer de bir profesör, rektör yardımcısı olarak telefonla konuşmuş. O terörist oluyor da siz niçin olmuyorsunuz?” diyerek reaksiyon gösterdi.
Bu açıklamalar, Meclis’te tansiyonu yükseltirken, muhalefet eşitlik ve adalet talebini lisana getirmeye devam etti.
