İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Kümesi Çalışma ve Kıymetlendirme Toplantısı’nın açılışında değerli açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu’nun konuşmasından öne çıkan noktalar şöyle:
-Nereye gitsem iktisattan sıhhate, adaletten eğitime her alanda bir çöküş tablosuyla karşı karşıyayız. Herkes problemlerini tabir ederken, sıkıntılarının sebebini de çok yeterli biliyor.
-Kimin, hangi uygulamaların ülkemizi böylesi bir sürece taşıdığını çok net söz ediyorlar. CHP’liler olarak bize sorumluluğumuzu hatırlatıyorlar.
-Her gün biraz daha ağır bir buhrana sürüklenen 86 milyondan bahsediyorum Halkımız bir sefer daha topluma ilham olan, kurucu irade üzere bir irade göstermemizi, tekrar ayağa kalkarak prestijli bir devlet, her bireyini eşit bir birey olarak seven, kucaklayan, kucaklanan bir ortamın varlığını, sürecin hayata geçirilmesini bekliyorlar.
-Nereye gitsem, avaz avaz millet bizi çağırıyor ve bizden bu söylediğim sorumluluğumuzu taşımamızı bekliyor. Adaletsizliklerle kuşatılsa da lokal seçimde bu iktidara karşı durma şuurunu gösteren, bizi birinci parti yapan milletimizin bizi çağırdığını hissetmenizi istiyorum. Bu kahredici tabloyu değiştirebilecek tek güç olarak CHP’yi görüyorlar.
-Kurulduğu günden beri Türkiye’de medeniyetin kalkınmanın ve çağdaşlığın timsali olmuş CHP’liler… Halkımızın içine sürüklendiği ekonomik buhrandan, adalet krizinden, demokrasi krizinden bizden diğer çıkarak, şuuru en yüksek düzeyde taşıyacak öteki ortam yok.
ERDOĞAN’IN AÇTIĞI DAVA
-Tam da bu nedenle iktidarlarının devamını her geçen gün öbür diğer kumpaslar kurarak, sağlamaya uğraş ediyorlar.
-Yeni bir yargı tacizini de taze taze bize yaşattılar. Esenyurt Meydanı’ndaki haklı sözlerimiz, sözlerimiz ve hatırlatmalarımıza Sayın Cumhurbaşkanı kızmış.
-Hemen avukatına talimat vermiş bana ve Sayın Genel Başkanımıza 1’er milyon liralık tazminat davası açmış.
YERLİKAYA’YA SERT TEPKİ
İçleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ahmet Özer hakkında demiş ki, Kentin emini terör yandaşı olamaz…
Ne kadar uydurma, safsata, bir kısım cümleleri içeren iddianameyi okuduğumda yere fırlattım. Utanç duydum.
10 yıl evvelki telefon görüşmesiyle birini terörist ilan eden anlayış, işte o itham açıkçası dün o kelamı söyleyen İçişleri Bakanı’nı bumerang üzere döner vurur!
-Hatırlatmak isterim. 10 yıl evvel Fethullah Gülen’e nasıl övgüler düzdüğünü hatırlatayım. 10 yıl evvel Türkiye’de Türkçe Olimpiyatları geldiği noktayla maşallahı hak ediyor diyen sensin.
-Organizasyonu düzenleyenlere teşekkür eden İçişleri Bakanı olan zat sensin.
-Sponsor katkısı sağlayan da sensin. 10 yıl evvel yani terör örgütüyle kol kola olan sensin. Ne diyelim artık? Dönüp senin söylediğin sözleri sana mı söz edelim?
-“Sureti haktan görünüp, öteki taraftan zikriyle fikriyle terör örgütüyle bir olunmaz” deyip sana mı hatırlatalım? İçişleri Bakanı terör yandaşı olamaz mı diyelim? Bu nasıl olur? Hoşunuza gitti mi sayın İçişleri Bakanı?
