TÜRKİYE Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 101’inci yıl dönümü ve Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, İzmir‘de büyük bir coşkuyla başladı.
‘İYİLİKLE DAVRANMIŞIZ’
Törende konuşan İzmir Valisi Elban, Millet olarak tarih sahnesinde yer aldığımızdan bu yana bilhassa de son birkaç bin yıldan bu yana hem Anadolu coğrafyasında hem de yakın coğrafyamızda millet olarak daima bağımsız olmuş, hür yaşamışız. Bulunduğumuz topraklarda, hükmettiğimiz topraklarda, orada yaşayan insanlara adaletle muamele etmiş ve yeterlilikle davranmışız. Ne yazık ki Osmanlı İmparatorluğu hem Avrupa içlerine hem Karadeniz’in kuzeyine hem Orta Doğu ve Afrika’nın içlerine kadar büyük bir coğrafyada adaletle hükmeden bir devlet olmasına karşın bilim ve teknolojide bizden aldıkları bilgileri geliştirerek son birkaç yüz yıl içerisinde Osmanlı’yı bilim konusunda geçen Batı artık bu üstünlüğünü, bu milleti de yok ederek kullanma istek ve hevesine kapıldı dedi.
‘DESTANSI ÇABALAR BAŞLADI’
Vali Elban, Maalesef başta Avrupa topraklarındaki çekilişimiz süratlice devam etmeye başladı. 19. yüzyılın ortalarına geldiğimizde Avrupa başşehirlerinin koridorlarında Osmanlı için ‘hasta adam’ tabiri kullanılmaya başlandı. Birinci Dünya Savaşı’nda yedi düvele karşı verdiğimiz gayret sonunda maalesef bulunduğumuz blokla birlikte büyük kahramanlık göstermemize ve acı çekmemize karşın yenik sayılıp, Mondros Mütarekesi’ni imzalamak zorunda kaldık. Bununla birlikte artık düşman, istek ettiği kuralların oluştuğunu düşündü. Zira yıllardan beri savaşlarla bitap düşmüş bir millet, orduları dağıtılmış artık savunmasız bir toprağa çok rahat girebileceklerini düşündüler. Son noktayı koyabilmek için yedi koldan Anadolu coğrafyasına saldırmaya başladılar. Lakin onların bitkin gördükleri milletle ilgili bilmedikleri bir şey vardı. O da bu millet; vatanını, milletini, ezanını, bayrağını, kutsal bedellerini canından ve her şeyden üstün tutardı. Bunun için gözünü kırpmadan, her türlü fedakarlıkta bulanacağını hiç hesaba katmadılar. Hesaba katmadıkları bir şey daha vardı. Şayet bu millet, inandığı ve güvendiği bir önder olursa, onun etrafında birleşip dünyaya şan şöhret gösterebileceğini hiç hesaba katmadılar. Gazi Mustafa Kemal önderliğinde Anadolu’da ulusal kurtuluş uğraşı başladığında millet, ‘Aradığım lideri buldum’ dedi ve onun etrafında kenetlendi. Anadolu’da destansı çabalar başladı. Ne kahramanlık öyküleri yazıldı ve sonunda bu hoş vatanımız, düşman işgalinden kurtulmuş oldu. Bu millet yok olmanın eşinden dönmüş oldu diye konuştu.
‘CUMHURİYET VATANIMIZIN TAPUSUDUR’
Vali Elban, Cumhuriyet, 300 yıldan beri geri çekilmeye ‘dur’ demek için, bilim dünyasında var olduğumuzu göstermek için, iktisat, toplumsal ve her alanda artık dünya devletleri ortasında ‘Biz de varız’ demek için ve bu milletin karakterine çok uyduğu için ilan edildi. Bu cumhuriyet sayesindedir ki dünyanın sayılı devletleri ve ekonomileri ortasına girdik. Bu cumhuriyet sayesinde insanımız, kendi iradesiyle kendini yönetme hakkını ve kendini geliştirme hakkını elde etti. Bizim için cumhuriyet çok değerli. Cumhuriyet bizim kalkınmamızın, gelişmemizin ve demokrasimizin temeli lakin cumhuriyet bu millet için öbür bir mana da söz eder. Zira dünyanın her alanında demokrasi ve cumhuriyet dendiğinde, aşikâr kavramlarla çerçevesini çizebilirsiniz. Lakin bizim ülkemizde kalkınma, özgürlük ve bağımsızlığın yanında öbür bir manası daha var. Cumhuriyeti; vatan, bayrak ve devlet üzere kutsal kabul ediyoruz. Zira cumhuriyet, bizim özgürlüğümüzün sembolüdür. Cumhuriyet bizim vatanımızın tapusudur, devletimizin bağımsızlığının tüm dünyaya ilanıdır. Cumhuriyet bizim için farklı bir mana taşımaktadır. Hem bu sembol manalarından hem de son yüzyıllarda olan gelişmelerden ötürü cumhuriyete olan hürmetimiz ve ona sahip çıkmamız, onun unsurlarını geliştirmek hepimizin görevidir. O yüzden de cumhuriyetin bu unsurlarını geliştirmek, ülkemizi daha müreffeh daha kalkınmış kılabilmek için geçen yıl ‘Türkiye Yüzyılı’ ilan edildi. Bu cumhuriyete verilen paha ve cumhuriyetin gösterdiği prensipler sayesinde insanımızı daha müreffeh ve ülkemizi daha gelişmiş kılmak için yapılan bir çalışmanın eseridir. Münasebetiyle her periyot cumhuriyetimizi yüceltmek ve geliştirmek için elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız. Zira ülkeyi kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına karşı borcumuz var dedi. İzmir Valiliği himayesindeki programın devamında; günün mana ve değeri anlatan şiir okundu, çeşitli yaş kümelerinden çocuk ve gençler, zeybek ve vals üzere dans şovları sundu. Programda, çeşitli spor yarışlarında dereceye giren öğrencilere protokol üyelerince mükafatları verildi. Meydandaki program, geçit merasimiyle son buldu.
Haber Kadir İHTİMAM – Seza Parıltı ALPDÜNDAR – Kamera Tekin GÜRBULAK- Gökhan KILIÇ İZMİR,
