AJANSSPOR – HABER
UEFA Avrupa Ligi’nin 3. haftasında İngiltere’nin Manchester United kadrosunu konuk eden Fenerbahçe, 1 puana razı oldu. Ülker Stadı’ndaki karşılaşmaya tesirli başlayan sarı-lacivertliler, birinci yarıda oyunun hakimiyetini elinde tuttu. Birinci 45 dakikada net durumlardan faydalanamayan sarı-lacivertliler, 15. dakikada ani gelişen atakta Eriksen’in golüne pürüz olamadı ve soyunma odasına 1-0 yenik girdi. İkinciyi yarıya da tesirli başlayan Fenerbahçe, 49. dakikada En-Nesyri’nin golüyle beraberliği yakaladı.
Golün akabinde üstün oyununu sürdüren Fenerbahçe, 62. dakikada Bright Osayi-Samuel’in sakatlık nedeniyle alandan çıkmasının akabinde hamlede tesirli olmadı. Maçın son kısmında Manchester United’ın baskısı artarken rakibine gol imkanı tanımayan sarı-lacivertliler, alandan 1-1 eşitlikle ayrıldı. Bu sonuçla Fenerbahçe, 3 maç sonunda 5 puana ulaştı.
Spor müelliflerinin müsabakayla ilgili değerlendirmeleri şöyle:
Gürcan Bilgiç: “Sonunda anladı”
açtan evvelki basın toplantısındaki sorulara Mourinho’dan gelen hafif “kibirli” karşılıklar, aslında hangi grubu çalıştırdığının farkına varması için münasebet oldu. Kadıköy’de, uzun vakittir taraftarın beklediği “kazanmak için oynayan” Fenerbahçe’yi seyrettik. Beden lisanı çok kıymetli. Yenik duruma düştüklerinde bile alanda vazgeçen tek kişi yoktu. Bu ruh hali tribünleri peşlerinden getirdi. Dayanılmaz bir baskı kurdular. Manchester kalecisi Onana “kedi yutmuş” üzere oynamaya başladı. En- Nesyri her dakika geçişinde ekibin yine santrfor haline geldi. Kadrosu başkalaştıran en değerli oyuncu Tadic’ti. Meslek maçı oynadı adeta. “Yangın anında basınız” düğmesi üzereydi. Tekniği ve aklı ile kriz anlarına müdahale etti, arkadaşlarının yardımına koştu. Lig performansı aslında Manchester United’dan daha fazla baskı yarattı grup üstünde. Üstüne gittiğinde dağılan bir rakip buldular karşılarında ancak beraberlik sonrasında yeniden topun rakipte kalmasına müsaade verdiler. Mourinho kırmızı kart gördü. Maçın hakemi o denli kritik noktalarda aleyhte düdükler çaldı ki, biraz deneyimliyseniz çok yeterli anlarsınız. Fenerbahçe baskıyı kuruyor, bir alakasız faul geliyor. Osayi’ye darbe geliyor, havalara bakıyor. Net penaltısının gümbürtüye gideceğini anladığında Mourinho kendini gösterdi. Baskıyı artırdı ancak öylesine koşullanmışlar ki, Manchester’e kaybettirmeyeceklerdi maçı. Maçın krizi yalnızca Fenerbahçe üstüne değil. İngilizler de iki beraberlikle geldikleri Kadıköy’den çıkış umdular. Lakin Fenerbahçe onları geri itecek tempoyu yapamadı. Kendi krizi, rakibinin dehşetlerini geri itti. (Sabah)
Ahmet Çakar: “Gecenin yararı En-Nesyri ve Osayi”
Fenerbahçe için beraberlik makûs sonuç değil. Makûs olan Mourinho’nun oyundan atılmış olması. Fenerbahçe birinci yarı çok âlâ oynadı. Durumlar buldu, En-Nesyri daima ön baskıyla Manchester’ı çıkarmadı lakin İngiliz grubu bu yarıda bir defa geldi, Eriksen’le golü buldu. Manchester’da Onana diye bir kaleci var. Birinci yarı sözün tam manasıyla devleşti diyebiliriz. Hele hele En-Nesyri’nin yakın aralıktan baş vuruşlarını arka arda kurtarması inanılır üzere değil. Kusursuz oynanan bir birinci yarıdan sonra soyunma odasına mağlup girmek moral bozucu lakin ikinci yarının başındaki En- Nesyri golü hem beraberliği getirdi hem de moralleri yükseltti. Bu dakikadan sonra Fenerbahçe’den daha güzel oynamasını beklerken, denetim rakibe geçti. Bir de akabinde Jose Mourinho oyundan atılınca son yarım saat kaleye gidemediler. Oyun denetimi Manchester United’a geçti de ne oldu. Onların da pek konumu yoktu. Garnacho ile soldan gelmeye çalıştılar lakin fazla tesirli olamadılar. Dün gecenin en büyük yararı sanırım En-Nesyri oldu. Birinci yarı çok düzgün oynadı. Sonrasında golü attı. Öbür bir yararsa Osayi… Vakit zaman istikrarsız çıkışları olsa da sağ kanatta önümüzdeki maçlar Mert’e göre daha tesirli olacağını gösterdi. (Sabah)
Uğur Meleke: “Fenerbahçe 60 dakika boyunca sahanın hakimiydi”
Samsun’daki makus imajdan yalnızca 96 saat sonra, Kadıköy’de Manchester’a karşı farklı bir Fenerbahçe vardı alanda. United’ın işleri her ne kadar Premier Lig’de çok âlâ gitmese de, Avrupa Ligi’ndeki 36 grubun en pahalısı onlar. Kupanın doğal favorilerden biri konumundalar haliyle. Bu türlü bir rakibe karşı Fenerbahçe 60 dakika boyunca sahanın hakimiydi. Temsilcimiz birinci bir saat boyunca topa sahip oldu, örerek hamle etti, bilhassa Szymanski’nin de çok yakın oynadığı sol kanadı düzgün kullandı. O kanatta yarattığı asimetriden bir gol çıkardı, Tadic ve Nesyri ile iki net durumda da Onana’ya takıldı. (Hürriyet)
Halil Özer: “Üst seviye mücadele”
Samsun maçından sonra bir kısım Fenerbahçe taraftarının ve kimi yorumcuların kopardığı yaygaranın dün sarı-lacivertli futbolcuları pek etkilemediği gözüktü. 90 dakika üst seviye bir gayret sergileyen Mou’nun kadrosu tahminen birinci yarıda kaçırdığı golleri atsa rahat bir galibiyet bile alabilirdi. En kıymetlisi Fenerbahçe’yi birinci defa yalnızca Mou’nun kadrolarında gözüken birinci sınıf oyun disiplini içinde gördük. Bu oyun bilhassa felaket tellalları için yeterli bir ders oldu.
Sonuç olarak Fenerbahçe çok kıymetli bir puan aldı. Maç genelinde çok uygun oynadı. Yeterli çaba etti. Sonuna kadar savaştı. Bilhassa son kısımlarda futbolcular kendilerini ortaya koydular. ve bir puanı aldılar. Esasen taraftarında istediği Fenerbahçe bu. (Milliyet)
Faik Çetiner: “Kazanamıyorsan kaybetmeyeceksin”
İlk 15 dakika Fenerbahçe daha istekli gözükürken, Manchester birinci atağında, kaleyi birinci bulan şutunda golü bulunca keyifler kaçtı. Golden sonra Tadiç kale önünde zoru başarıp, En Nesyri’nin vuruşlarında da rakip kaleci yıldızlaşınca Fenerbahçe devreyi geride kapattı. İkinci yarıya süratli başlayan Fenebahçe, Maximin’nin soldan ortaladığı topta En Nesyri’nin baş vuruşuyla beraberliği yakaladı. Beraberlik Sarı- Lacivertli grubun nedense suratını kesti. Samuel, Maximin, En Nesyri Mourinho’nun son dakika atakları (Dzeko, İrfan Can, İsmail Yüksek) skora katkı yapmadı ve Fenerbahçe kazanabileceği bir maçı berabere bitirdi. Aslında ‘kazanamıyorsan, kaybetme’ derler. Avrupa Ligi’ne mağlubiyetsiz devam eden Fenerbahçe amacından sapmadı. Alandakiler ile ilgili notumuzla yazıyı noktalayalım. Manchester maçında gördük ki, Samuel, Maximin ve En Nesyri bu ekibin birinci 11’nde olmalılar. Fred’in futbolu ise geriye gidiyor, inanılır üzere değil. (Fanatik)
Serkan Akcan: “İştahı korursa!”
Fenerbahçe’nin Manchester United karşısında birinci yarı oynadığı futbol bu dönemin en düzgünlerinden biriydi. Kadıköy’de rakibine karşı baskı kurdu, United’ın oyun kurulumunu büyük oranda engelledi, topa sahip oldu. Oyuna düzgün başlamışken United’ın Eriksen ile çektiği birinci şutun gol olması moral bozucuydu doğrusu.Fenerbahçe için United’a karşı Kadıköy’de alınan beraberlik büyük bir kayıp sayılmaz. Mourinho, birinci yarıdaki enerjiyi ve futbolcularının oyun iştahını nasıl uzatacağına baş yormalı. Samsun maçı ve ardından United’a karşı beklerden birini çıkarıp stoper sokmak ve Djiku’yu beke çekmek ekibin ritmini negatif etkiliyor. (Fanatik)
