Bağlar İlçesinde müteahhit Nusret Bekiranlı’dan imar müsaadesi ve ruhsat süreçlerinin yerine getirilmesi karışlığında 5,5 milyon lira rüşvet istedikleri için seri numaraları alınmış 1 milyon lira ile suçüstü yapılarak haklarında dava açılan tutuklu eski AKP’li Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu, İmar Müdürü Fırat Kılıç ile tutuksuz Özel Kalem Müdürü Sıddık Aycıl’ın yargılanmalarına 10. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Duruşmada tutuklu 2 sanık hazır bulundu. Savcı geçen duruşmada açıkladığı mütalaasını tekrar ederek 3 sanığın da, “İcbar suretiyle irtikâp” cürmünden cezalandırılmalarını istedi.
“MÜTEAHHİT BANA KOMPLO KURDU”
Eski Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu ise müteahhidin kendisine komplo kurarak odasına dinleme aygıtıyla girdiğini belirterek, “İki ortağı ile odama geldiğinde kendisinden para istediğimi tez etmiştir. Para muhabbeti geçmemiştir. Bana komplo kurmuştur, beraatımı istiyorum” dedi.
MAHKEME ÜÇÜNÜ DE CEZALANDIRDI
Mahkeme heyeti, savunmaların akabinde kanıtların toplandığını belirterek kararını açıkladı. Yap-sat müteahhidi olan Nusret Bekiranlı’dan belediye başkanı Beyoğlu ile Fırat Kılıç’ın rüşvet istediğini belirten mahkeme paranın yarısının evrakın imzalanması, kalan yarısının da ruhsatın imzalanmasından sonra talep edilmesi üzerine müteahhidin polise başvurup seri numaraları alınmış paralarla suçüstü yapılması talebinde bulunduğunu belirtti. Sanıklardan Fırat Kılıç’ın her ne kadar SGK kayıtlarında vücut çalışanı olduğu belirtilmiş olsa da, belediyenin resmi internet sitesi ve açık kaynaklara nazaran imar müdürü olarak görev yaptığını belirten mahkeme, bu sıfatla da toplantılara katıldığına dikkat çekti. Sıddık Aycıl’ın ise Özel Kalem Müdürü olduğu ifade edildi.
SERİ NUMARALARI ALINMIŞ PARALARLA SUÇÜSTÜ YAPILDI
Mahkeme, seri numaraları alınmış 1 milyon lira ile suçüstü yapıldığını belirterek, öncesinde sanık Fırat Kılıç’ın müteahhitten parayı döviz olarak istediğine dair KOM Şube Müdürlüğünce tutanak tutulduğunu söz etti. Ziraat Bankası’ndan suçüstü yapılmak üzere seri numaraları alınan paraların, sanık Fırat Kılıç’ın müteahhidin aracından bir çanta içinde alarak kendi aracının bagajına koyduğunu kaydetti.
1 GÜNDE BİTMESİ GEREKEN SÜREÇ 4,5 AY BEKLETİLMİŞ
Hareket eden aracı durduran KOM gruplarının araçtaki 1 milyonu ele geçirdiğini tabir eden mahkeme, yapılan evrak incelemesinde, rüşvetin verildiği güne kadar müteahhidin ruhsat talebine karşı hiçbir süreç yapılmadığını, lakin rüşvetin alındığı gün ruhsat talebinin jet süratiyle sürece alındığına vurgu yaptı. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişliğine yazı yazılarak, ruhsat süreçlerine dair belediyelerde sürece alınan evrakların olağan kurallarda ne kadar mühlet içinde sonuçlandırıldığının sorulduğu belirtildi. Mahkeme, gelen yanıtta, müracaatların 1 gün ile en geç 1 ay içinde sonuçlandırıldığını, fakat rüşvet istenen müteahhidin bu talebinin rüşvet vermeyi kabul etmediği için 4,5 ay bekletildiğini ve rüşvet vermeyi kabul ettikten sonra sürecin yerine getirildiğine dikkat çekti.
SAVUNMALARI İNANDIRICI DEĞİL
Müteahhidin yaptığı ruhsat müracaatının emsallerine nazaran uzunca bir mühlet işlemsiz bırakıldığını belirten mahkeme, Fırat Kılıç’ın talep ettiği rüşvetin planlı olarak ifası ile birebir gün belediye encümenine sunulduğu dikkate alındığında sanık savunmalarının cürümden kurtulmaya yönelik olduğu kaydedildi. Her ne kadar sanık belediye başkanı Hüseyin Beyoğlu, müteahhidi tanımadığını, ruhsat sürecinden haberi olmadığını belirtmiş ise de, kamera kayıtları ve tape kayıtlarına nazaran müteahhit Nusret Bekiranlı’nın sanık Fırat Kılıç ile birlikte Beyoğlu’nun makamına gittiğini, Beyoğlu’nun, makamında müteahhide ortaya koyduğu referansları kast ederek, “Tüm Türkiye’yi ayağa kaldırmışsınız ayağa, tamam yardımcı olun” dediği dikkate alındığında sürecin başından işin içinde olduğu ve bilgi sahibi olduğu ve bu savunmasının kabahatten kurtulmaya yönelik olduğu vurgulandı.
RÜŞVETİN ALINDIĞI GÜN RUHSAT TALEBİ SÜRECE KONULMUŞ
Talep edilen rüşvetin verildiği gün 4,5 ay işlemsiz bırakılan ruhsat talebinin tıpkı gün sürece konulmasının da sanık savunmalarını doğrulamadığı belirtildi. Mahkeme, tape kayıtları, imaj inceleme tutanakları ile şikayetçi olan müteahhidin değişmeyen istikrarlı savunmaları dikkate alındığında sanıkların icbar suretiyle irtikap kabahatini işlediklerinin sabit olduğuna kanaat getirildi.
Mahkeme sanıklardan Hüseyin Beyoğlu ile Fırat Kılıç’ı “İcbar suretiyle irtikap” hatasını işledikleri sabit görüldüğünden 5’er yıl mahpusla cezalandırılmalarına karar verdi. Mahkeme, sanıkların aldıkları cezanın gelecekleri üzerindeki muhtemel tesirleri, toplumsal bağlantıları ve duruşmalardaki âlâ hali nedeniyle cezalarını TCK’nın 62. Hususu uyarınca 3’er yıl 6’ar aya indirdi. Mahkeme, sanık Hüseyin Beyoğlu ile Fırat Kılıç’ın şahit tabirleri, fiziki takip tutanakları, dikkate alındığında kuvvetli kabahat kuşkusu altında bulunduğu anlaşıldığından, suça öngörülen mahpus cezasının alt ve üst hududu dikkate alındığında hükmen tutukluluk hallerinin devamının ölçülü olacağı gerekçesiyle hükmen tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Mahkeme, Özel Kalem Müdürü Sıddık Aycıl’ın ise kanıt yetersizliğinden beraatına karar verdi.
