Bursa’da Mahmudiye Mahallesi 8’inci Mobilya Sokak’ta 15 yıldır büfe işleten Ömer Cabir, tost, poğaça, çay, bisküvi ve sigara sattığı 40 metrekarelik büfesinin dört bir yanını ihtar yazılarıyla doldurdu.
Veresiye borçlardan bıkan Cabir, büfesinin camına, kapısına ve duvarlarına astığı yazılarla, borcu olan müşterilerinin borcunu ödemesini, yeni müşterilerinin ise borç yapmamasını istiyor.
‘Ayağınıza sigara istemeyin, girin içeriden alın’, ‘Cumartesi günleri borcunu ödemeyenin hesabı kesilir’, ‘Birazdan bırakırım, geçerken öderim, cumartesi yanındayım, aybaşı getireceğim, bıktık bu laflardan paran varsa al, yoksa alma’ yazdığı ikaz yazılarıyla dikkat çeken Cabir, çaresiz kaldığı için bu usule başvurduğunu söyledi.
‘BU YAZILAR, YENİ GELEN İNSANLARI DURDURACAK’
Büfesine astığı ihtar yazılarının caydırıcı olduğuna da dikkat çeken Ömer Cabir, şöyle konuştu:
“Bu yazılar yeni gelen insanları durduracak, mesela gelecek sigara isteyecek. ‘Borç sigara istemeyin’ yazısını görecek. Bu yazıyı gösteriyor, ‘Ağabey cumartesi ne demek’ diyor, ‘Ne demek olacak, pazartesi bir şey alamazsın’ diyorum.
Yeni geldiyse buraya, taşındıysa, yeni bir işe başladıysa, bir şey istemeye cüret edemiyor. ‘Bu yazmış, bu bana vermez’ diye düşünüyor. Caydırıcı oluyor sahiden. Borcun bana nazaran ölçüsü yoktur, 1 lira da olsa getir ver kardeşim, 100 lira da olsa.
Ben burada aldığım her malı sigara, bisküvi, poğaça, sucuk hepsini peşin alıyorum. Sen niçin kıyaslama yapıyorsun ki. 1 lira da olsa borçtur, 100 lira da olsa borçtur. Borcunu ödeyeceksin bu kadar kolay. Fakat işte adam hala haklı çıkmaya çalışıyor, daima birebir senaryolar.”