ABD yetkililerinin canı sıkılmış üzere görünüyor. Bilhassa drone eserleriyle tanıdığımız Çinli DJI markası, ABD tarafından Çin devletiyle direkt ilişkisi olduğu kuşkularıyla kara listeye alınmıştı ve marka bu duruma itiraz ediyor.
ABD ticari drone’larının yarısından fazlası DJI tarafından satılıyor ve hatta şirketin Çin ordusuna gönderilecek dataları sıfıra indirdiğini ve operatörlerin bu bilgileri drone üreticisiyle paylaşmayı seçmeleri gerektiğini söyleyen bir blog yazısı bile yayınladı. Ne yazık ki, Reuters’ın bildirdiğine nazaran, bu durum ABD Savunma Bakanlığı’nı DJI’ı listeden çıkartmaya ikna etmedi. Şirket, önemli bir mali ziyana uğradığını ve bu durumun yanlış olduğunu söylüyor.
DJI’nin ‘yasadışı ve yanlış yönlendirilmiş bir karar’ olduğunu sav ettiği ambargoların bir sonucu olarak şirket iş mutabakatlarını kaybetti, ulusal güvenlik tehdidi olarak damgalandı ve birden fazla federal hükümet kurumuyla mukavele yapması yasaklandı. Hem ABD’li hem de yurtdışındaki müşteriler DJI ile olan kontratlarını feshetti ve mevcut kontratlarını yenilemekten vazgeçti, bu da prestijinin zedelenmesine ve gelirinin azalmasına neden oldu.
DJI, ABD Savunma Bakanlığı’nın şirketle 16 aydan uzun mühlet temasa geçmemesinin akabinde dava açtığını ve federal mahkemede tazminat kovalamaktan diğer alternatifi kalmadığını söyledi. ABD hükümeti, Çinli şirketlerin ülkeyle ticaret faaliyetlerinde bulunmasını kısıtlamak için yıldırım süratiyle çalışıyor. Dünyanın en büyük iki iktisadı ortasında gerginlik arttıkça, şirketlerin geçim kaynaklarını riske atıyor.
Mayıs ayında, LiDAR üreticisi Hesai, ABD’ye dava açtı. Neyse ki, ABD Savunma Bakanlığı Hesai’yi bu listeden çıkardı, lakin şirketin ulusal güvenlik için bir risk oluşturması durumunda listeye tekrar ekleyeceğini söylüyor.
