Kadın örgütleri, bayana yönelik şiddeti ve cezasızlığı protesto için İstanbul Kadıköy Süreyya Operası önünde bir ortaya geldi. CHP Kadıköy İlçe Örgütü’nün de dayanak verdiği harekette bayanlar, cinayete kurban giden bayanların fotoğraflarıyla birlikte “Kadınlar ölüyor iktidar susuyor”, “Narinler okula, mezara değil”, “AKP seyretme maddeyi uygula”, “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” sloganları atarak, Kadıköy İskele Meydanı’na hakikat yürüyüşe geçti.
‘HÜKÜMET İSTİFA’ SLOGANLARI ATILDI
Yürüyüşün sonunda İskele Meydanı’nda toplanan bayan örgütlerinin ismine açıklamayı Güneş Fadime Akşahin yaptı. Açıklama sırasında “Hükümet istifa” sloganlarının atılması üzerine Akşahin şöyle konuştu:
* “Gör AKP gör, Erdoğan gör! Bu ülkenin bayanları sizi istemiyor. 19 yaşında iki genç bayan güpegündüz öldürülüyor, ülkenin cumhurbaşkanı sorunu çarpıtıyor, saçma sapan açıklamalar yapıyor. Sorun uyuşturucu falan değil, sorun erkek egemenliği, sorun AKP’nin ta kendisi. Bu da bu türlü bilinsin. Cumhurbaşkanı diyor ki; ‘milli ve manevi kıymetlerimiz bizi ayakta tutacak’ Hangi manevi bedel bayan cinayetlerini durduracakmış? Sizin manevi bedel diye anlattığınız şey, bayan düşmanlığının ta kendisi. Cumhurbaşkanı bir açıklama yapmış, ‘cezasızlık algısını ortadan kaldırmak bizim boynumuzun borcudur’ diye. Bu ülkenin size itimadı kalmadı artık. safi yalansınız. Nitekim inandırıcıysanız, bizim anlattığımız herşeyi uygulamak zorundasınız. Zira tahlil bizim çabamız, tahlil bizim fikirlerimizde.
“GÖREVİNİZİ YERİNE GETİRMEDİNİZ”
* Çocuklar için Lanzarote Mukavelesi’ni, bayanlar için 6284’ü uygulatacağız. İstanbul Mukavelesi’ni yine kazanacağız. Vazgeçtik sanmasınlar, elbette İstanbul Kontratı için uğraşımız devam ediyor. Buradan kamu kuruluşlarına sesleniyorum. 6284’ü ya uygulayacaksınız, ya uygulayacaksınız. Zira İkbal, ısrarlı takip hatası sonucu öldürüldü.6284 unsur 1, ısrarlı takip cürmüne maruz kalanlar bu kanundan faydalanırlar. İkbal’in ki ısrarlı takip değil de ne? Siz görmediniz, misyonunuzu yerine getirmediniz.
“6284 UYGULANSAYDI İKBAL YAŞAYABİLİRDİ”
* Ali Yerlikaya olaydan bir hafta sonra İkbal ve Ayşenur’un ailesini ziyaret etmiş. O da diyor ki ‘sapkın akım’… Ali Yerlikaya, İkbal’in ailesine ne dedin? ‘Benim bünyemde çalışan polisler, senin kızını dikkate almadı’ dedin mi? 6284 uygulansaydı İkbal yaşayabilirdi. Biz yaşatmayı seçmedik’ dedin mi?”
“ÇOCUĞUMUN ÖLÜSÜ BİLE YAPAYALNIZDI”
Akşahin’in konuşmasının akabinde mikrofonu Büyükçekmece’de denizde elleri ve ayakları bağlı, halıya sarılı halde cansız vücudu bulunan Sedef Güler’in annesi Gülizar Sezer aldı. Adalet isteyen Sezer şöyle konuştu:
* “Adalet aramaktan yasımı tutamadım. Resmen devlete dileniyoruz. Ben yavrumu büyütürken siz neredeydiniz? Katledilirken yanında olun bari. Ben çocuğum katledilirken, yanımdan gittikten bir vakit sonra ben karakola gittiğimde, bana 24 saat mühletini uyguladılar. Hiçbir formda benim tabirimi beyan almadılar. Bana söyledikleri tek söz şuydu;’Çocuğun erkek arkadaşıyla buluşmaya gitmiştir, tatile gitmiştir’… ‘Benim çocuğum gitmedi’ dedim. Lakin ‘gitmiştir’ dediler kaybımı temel bile almadılar.
* Çocuğumu devlet kollarında aramaya çırpınırken, benim çocuğum orada katledilerek, karşısına geçilip iki gün cesedinin başında beklendi. Ben yavrumun cenaze haberini basın mensuplarından aldım. Karakola gittiğimde, ‘Senin çocuğum değil’ dediler bana. Ben gittim baktım ki, benim çocuğummuş. Benim çocuğumun ölüsü bile yapayalnızdı. Adalet neredesin? Ben sonuna kadar buradayım.”
